Mnara Antik Kenti, Kavaklı Dağı Doğa Yürüyüşü
Toroslar’ın sessiz zirvelerinden birinde, doğanın kucağında saklı kalmış bir tarih yatıyor: Mnara Antik Kenti. Antalya’nın Kemer ilçesi sınırlarında, Beydağları'nın 1400 metre rakımlı Kavaklı Dağı zirvesine uzanan bu yürüyüş rotası, hem manzara hem tarih açısından nadir bir keşif sunar.
Yaklaşık 9,9 km uzunluğundaki parkur, genellikle az bilinen ve doğa yürüyüşçülerinin pek keşfetmediği bir güzergâhtır. Yürüyüş boyunca, Likya’nın en meşhur zirvelerinden olan Olympos Dağı ve Teke Dağı’nın panoramik manzaraları eşlik eder. Rota yer yer orman geçitlerinden, yer yer dar sırt hatlarından geçerek Kavaklı Dağı'nın zirvesine ulaşır.
Zirveye ulaşıldığında, doğanın tam ortasında bir tarih karşılar sizi: Mnara Antik Kenti. Bu antik yerleşim, kamusal yaşamın izlerini taşıyan özel bir unsurla öne çıkar: “Sekamota” adlı ölçü taşı. Meclis kararlarıyla belirlenen ticari standartların denetlenmesi amacıyla kullanılan bu taş, Anadolu’da oldukça nadir görülen bir örnektir.
Mnara’nın kutsal alanından bakıldığında, Antalya Körfezi, Göynük Ovası ve Kemer olağanüstü bir açıyla izlenebilir. Doğa ve tarihin kesiştiği bu noktada, yürüyüşçüler zaman ve mekân algısını yeniden tanımlar.
🛑 Önemli Not: Rota, yüksek irtifa, uçurum kenarlarına yakın patikalar ve dar geçişler içerdiğinden, yalnızca deneyimli yürüyüşçülere ve uygun ekipmanla önerilmektedir. Kaygan zemin, ani hava değişimi ve dengesiz zeminlere karşı dikkatli olunmalı, grup halinde yürünmelidir.
Orta-zor zorluk seviyesindeki bu yürüyüş, saklı bir antik kente ulaşmak ve eşsiz manzaralarla ödüllendirilmek isteyenler için özel bir deneyimdir.
Süre | 1 Gün |
---|---|
Bölge | KEMER / ANTALYA |
Kategori | Doğa Yürüyüşü / Günübirlik |
Kod | ADK0001 |
Zorluk Derecesi (Seviye) | 3 / 6 |
Mesafe
9,945 km
Süre
6,852 saat
Min. Rakım
925,2 m
Maks. Rakım
1.427,9 m
Anadolu topraklarındaki ulaşımı en zor antik kentlerden biri olan Mnara (Marmara), Antalya’nın Kemer ilçesi sınırları içinde yer alan; yaklaşık 1400 metre rakımlı Kavak(lı) Dağı’nın zirvesinde, oldukça yüksek bir kayalık tepe üzerine konumlanmıştır. Antik kent Doğu Likya’nın önemli bir bölümünü kontrol edebilecek ve Side’ye kadar tüm Antalya Körfezi'ni çıplak gözle görmeyi sağlayan bir konuma sahiptir.
Kent tarihi hakkında bilgiler çok kısıtlıdır. Mnaralıların Phaselislilerin mahsullerini yağmaladıkları ve zarar verdikleri ve Asya seferi sırasında kışı Phaselis’te geçiren Büyük İskender’in kenti zapt ettiği antik kaynaklarda anlatılmaktadır.
Birçok yapının özelliklerine göre yerleşimin Helenistik Dönem'de kurulduğu ve Roma Dönemi içinde de iskân gördüğü; erken Bizans Dönemi'nde yerleşimin küçüldüğü ve 8’inci yüzyılda terk edildiği kentteki bulgulardan anlaşılmaktadır.
Arkeoloji meraklılarının yanı sıra doğa yürüyüşçüleri için de unutulmaz bir deneyim vadeden antik kente ulaşmak epey zor olabilir; ancak sedir ormanları arasında yapılacak yolculuk sonunda ziyaretçileri muazzam manzaralar karşılamaktadır.
Kaynak :